Covid-19 salgını nedeniyle, Nisan 2020 itibariyle okul ve üniversitelerde yüz yüze eğitime ara verilmesi ile başlayan süreçte eğitimin zorunlu olarak dijital hale gelmesiyle gündeme gelen araştırma kapsamında Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin uzaktan öğrenme deneyimlerini mercek altına alındı.
Dr. Öğretim Üyesi Mutlu Şen Akbulut, bu kadar kısa bir sürede eğitimin dijitalleşmesi açısından büyük bir çapta dönüşümü gerçekleştirmek için hiçbir ülkenin planlaması ve altyapısı yeterince hazır olmadığını vurgularken; araştırma sayesinde öğrencilerin hangi uygulamaları verimli/verimsiz bulduğu ile ilgili oldukça kapsamlı bir veri seti elde edildiğini vurguladı.
‘’Salgınla beraber yaşanan süreç eğitim teknolojisi ve ölçme değerlendirme alanlarında çalışan bizleri harekete geçirdi.Öğrencilerimiz uzaktan öğretimi nasıl deneyimliyor ve uzaktan eğitim kuramları salgın döneminde uzaktan öğretimi değerlendirmemize yardım edebilir mi gibi sorularla yola çıktık’’ diyen Mutlu Şen Akbulut ‘’Boğaziçi Üniversitesi Lisans Öğrencilerinin Salgın Dönemindeki Uzaktan Öğrenme Deneyimlerinin İncelenmesi’’ başlıklı araştırma hakkında şu bilgileri verdi:
Ankete 745 öğrenci katıldı
‘’Dr. Duygu Umutlu, Doç. Dr. Diler Öner ve Dr. Serkan Arıkan ile birlikte planladığımız bu araştırma projesinde toplam 745 öğrencimize ulaştık. Öğrencilerden Araştırmaya Dayalı Öğrenme Topluluğu Modeli’ne göre tasarlanmış bir anketi doldurmalarını istedik.Ayrıca, farklı bölümlerden 31 öğrencimiz ile birebir görüştük ve acil uzaktan öğretim sürecinde en etkili olarak tanımladıkları öğrenme deneyimlerini derinlemesine anlamaya çalıştık. Anket aracılığıyla öğrencilere sosyal bulunuşluk, bilişsel bulunuşluk veöğretimsel bulunuşluk adı verilen kavramlarla ilgili sorular sorduk. Sosyal bulunuşluk ile sorular öğrencilerin öğrenme topluluğundaki diğer öğrenenlerle ve eğitmenle nasıl etkileşim sağladığını; bilişsel bulunuşluk ile ilgili sorular öğrencilerin kavramsal bilgiyi inşa etme süreçlerini; öğretimsel bulunuşluk ile ilgili sorular da sosyal ve bilişsel bulunuşluğun da göz önünde bulundurarak öğretim süreçlerinin eğitmenler tarafından nasıl tasarlandığını ve kolaylaştırıldığını incelememizi sağladı’’.
Canlı dersler ve haftalık ödevler derse bağlılığı artırıyor
‘’Araştırmamızdaki çarpıcı sonuçlardan biri de, öğrencileri öğretim üyelerinin derslerin tasarımı için harcadıkları eforu çok değerli bulduğu ve yalnızca canlı derslere bile katılmanın sosyal bulunuşluklarını olumlu etkilemesi oldu. Ayrıca, sınavlar yerine tasarlanan ödevler nedeniyle derslerdeki iş yükünün arttığı düşünülse de öğretim üyeleri haftalık ödevler tasarladığı zaman derse bağlı kalmanın daha kolay sağlandığı görüşü de birçok öğrenci tarafından paylaşıldı. Canlı dersler sırasında etkileşimi destekleyecek Web 2.0 araçlarının etkin kullanımının da derse katılımı ve öğrenme memnuniyetini arttırdığını söyleyebiliriz’’.
Etkileşimli aktiviteler öğrenci için verimli
‘’Öğretim üyelerinin özellikle acil uzaktan öğretime adaptasyon sürecinde öğrencilerin görüşlerini de göz önüne alarak derslerini tasarlamaları, canlı derslerde etkileşimli aktiviteler yapmaları, ödevlere ve projelere zamanında ve yeterli geribildirim vermeleri, değerlendirme araçlarını ve yöntemlerini uzaktan eğitime uyarlamaları, öğrencilere farklı iletişim seçenekleri sunmaları, senkron-asenkron aktivite çeşitliliği sağlamaları, ders materyallerini ve canlı ders kayıtlarını Moodle ve Panopto üzerinden paylaşmaları verimli uygulamalar olarak listelendi’’.
Öğretim üyelerinin kolaylaştırıcılığı önem kazandı
‘’Çevrimiçi veya karma öğrenme ortamlarında yapılan önceki çalışmalarla kıyaslandığında, bu çalışmanın sonuçları bize öğretimsel bulunuşluğun acil uzaktan öğretim döneminde daha da önem kazandığını gösterdi. Öğretimsel bulunuşluğu çevrimiçi bir derste artırmak için dersi veren öğretim üyesine çok fazla rol düşüyor. Örneğin ders kazanımları, aktiviteleri ve değerlendirme yöntemlerini detaylı ve uyumlu bir şekilde planlamaktan, beklentilerin öğrenciler tarafından anlaşıldığından emin olmaya kadar öğretim üyesinin her aşamada kolaylaştırıcı bir rolü var.
Öğrencilere sorumluluk vermek de değerli bir strateji. Örneğin uygun aktivitelerde tartışma liderliği rolünü öğrencilere devretmek veya ders aktiviteleri hakkında öğrencilerin görüşlerini, ilgi alanlarına uygun ya da günlük hayatla bağlantılı konularda bilgi ve deneyimlerini paylaşmalarını istemek gibi…’’.
‘’Uzaktan öğretimde tamamen asenkron yapılan derslerin verimli olarak değerlendirilmediğine, öğrencilere sınıf arkadaşları ve bizlerle etkileşim kurmalarını sağlayacak imkanlar sunamadığımızda derse gerekli katılımı sağlayamadığımıza ve öğrencilerin kendini izole hissettiğine işaret ediyor. Bu nedenle, öğrencilerimizle iletişimimizi güçlü tutmak için canlı dersler sırasında veya asenkron görevlerde de öğrenci-öğrenci etkileşimi artıracak etkinlikler tasarlamak, tartışma, akran geribildirimi ve soru-cevap forumları oluşturmak sıkça başvuracağımız stratejilerden olmalı’’.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.